Filmin en can alıcı yerinde elektriklerin kesilmesi veya
coşkuyla anlattığın aşk hikâyenin birileri tarafından bölünerek fragmantasyona
uğraması gibi,
Tadın damağımda kaldı yine.
Çocukken, bütün hafta heyecanla beklediğin dizinin üçüncü
sahnesinde uyku saatinin gelmiş olması gibi senin de,
Gitme saatin geldi yine.
Hiç doymamak gibi; baştan kabullenilmiş bir açlık hali.
Sana
acıktığım ve doyamadığım,
Bir o, bir bu yana çevrilen kum saati,
Göz açıp kapayıncaya kadar geçen günlerin ardından bir ömür süren haftalar ve her gün şiddetle artan aşkım,
Her seferinde ilk defaymış gibi; kalplerin
hep pırpır, midede kelebeklerin uçuştuğu, her hikâyenin çok taze, her dokunuşun
çok yeni ama bir o kadar da tanıdık olduğu, her seferinde ilki kadar saf kalan
buluşmayı beklediğim,
Bir yandan da, kalbime akan bakışların... Bazen uzaklardan, bazen de
yanı başımda, kelimelerin kifayetsiz kalacağı kadar dolu bakışlarının verdiği güç ile,
Benim, seninle biz olmayı beklediğim; tüm kalbimle umut
biriktirdiğim sensiz günlerimin yeni bir bölümü başladı yine.
Deniz Konuk
No comments:
Post a Comment