Posts

Showing posts from 2014

Sabır derin bir nefesten ibaret

Her taş yerine oturur zamanı gelince;  Kendi içinde düzenini bulur ve  Büyük çerçevedeki hizaya uyar.   Elindekilere iyi bakıp onlara hakkettikleri değeri verirsen, hayat daima, zaman aracılığıyla, güzelliklerini sunar sana. Karşılaştığın her bir sürprizin nazarında bir dur; nefes al ve devamını bekle. İşte o zaman hayat sürprizin beraberinde getirdiği cennet meyvalarını gösterecektir. Hesap sorma; iyi düşün ve istediklerini dile getir. Yılmadan, aylarca, defalarca, gönlünden geçeni tüm kalbinle, istediğini şeffafça söyle. Söyle ki duysun melekler ve hayatının raylarını kalbine göre dizsinler. Söyle ki yolun açılsın, su olup aksın. Söyle ki umudun olsun. Zira umutlarımızdır bizi sürprizlere rağmen ayakta tutan... Deniz Konuk.

Mehtap Gibi

Sana söylediklerimi dinlerken Temizle kelimelerini, bilinç altında barındırdıklarından Beni tüm ön yargı ve ayrı yaşanmışlıkların dışında dinle Beni tüm yargı ve ayrı yaşananların dışında sev sen Nasıl hep çok sevdiysen Bizim bulutumuz nasıl ayrıydıysa hep herkesten Sen yine beni ayrı tut gerçekten Ben yine seni ayrı seviyorum herşeyden Biz yine uçar gideriz reelden Sen ve ben Ruhumuz aynı tınıda dans ederken Deniz Konuk

Rüzgar

Söküp atasım var Zihnimi, sinirimi, kalbimi Yakıp küllerini üfleyesim var bu gece Rüzgarı, estiği yerden alarak sırtımın arkasına Estiği yere doğru gidesim var; zihnimden, sinirimden, kalbimden uzak diyarlara Mavi gökyüzünün, nil denizle buluştuğu yerde uyanasım var Ufukta; gözlerim kapalı, göğsüm açık kucaklayasım var Güneşi, sükuneti, kimsesizliğin huzurunu Bir sırt çantam olsa Alıp uzaklaşsam yatağımdan, sobamdan, ocağımdan Sarı kapıları geçip Artık bırakıp geride mazide kalanları Kabullensem gelmişimi, geçmişimi, kendimi Söküp atasım var Bildiğimi ve bildiğimi sandığımı Benliğimi ve yanılsamamı Geçmişimi ve yaralarımı Yakıp küllerini üfleyesim var bu gece Gidişini, kalışımı ve satırlarını Gözümden dökülen çocukluğumu Çocuğumun omzuna yüklenen sorumluluğu Olduğum gibi duras ı m var ufukta Mavi gökyüzünün nil denizle buluştuğu yerde Akıtasım var içimdekileri Yankılanmadan yok olacak şekilde Haykırasım var gelmişimi, geçmişimi, kendimi Sesim çıkmayana k...

Değişme

Ben, beni ben olarak kabullenmekte bocalarken, Senden beni böyle sevmeni beklememdeki tezatlığı bilsem bile; Beni böyle alır mısın? Elimden gelmediğinden değil; İçimden gelmediği için istemiyorum değişmek Hayal kırıklığından değil; Bana ilk söylediğin şarkıya olan inancımdan ötürü sadece.. Bir de Ben varım tabi; Hayatın sürprizleri tarafından şekillenmiş olan Ben Düşüp, kalkıp, yeniden düştükten sonra  Kabuk bağlayan korkularımın oluşturduğu Ben Kaybettiklerimden arda kalan Ben Malum; kırılgan, alıngan biraz da hırçınlaş an Ben Ben, ben olmasam eğer; benden ne kalır ki geriye? "Sen Sen Sen"deki Ben gitsem; Kü ller r üzgara karışır Yazılar suya dökülür Kan akmaz damarda Kalp atmaz bedende Ruh kalmaz bende. Ben beni böyle sevmeyi öğrenirken, Beni böyle alır mısın? Sen tut beni, ben de seni Olduğun gibi, kollarında olduğum gibi Ben, Ben iken Sen de Sen Deniz Konuk

Sen Sen Sen

Sana uyandım adını haykırarak Nefesimin kesildiğini düşündüm Sesinin kesildiğini düşündüm Çok korktum Ruhum üşüdü bir an yalnız kalıp yokluk düşüncesinde  Bir mumun alevi kadar tiz, cılız ve hassas oluverdi  Bir rüzgarla devrilecek kadar narin  Sönüp tüm dünyamı karanlığa hapsedecek kadar kırılgan Çok korktum Ruhumun ahenkle dans ettiği müziksin sen  Bir an duyamadım sesini  Göremedim ruhumun dans edişini  Zaman durdu sanki Çok korktum Aşksın sen Kalbimin atmasına sebep olansın Bedenimdeki kan akışının nedenisin Nefesimsin; yaşamamı sağlayan Işığımsın; dünün bugünün, yarını aydınlatan  Ruhumsun. Ruhuma umutsun  Tünelin ucundaki hayatsın sen  Bana hayat veren Sen sen sen...  Deniz Konuk

Sonsuzluk

Ben hayatımın bütününde yaşıyorum seninle; Her geCemde sana konuşur, Her korkumda senden sebep bulur, Her mutluluğumda sana bakarım sevgiyle. Sen benim gök yüzündeki bulutum, İçime çektiğim nefesim, Kana kana içtiğim suyumsun. Dokunsal duyularla hissedememenin yarattığı özlemi bilirsin belki? Bilirsin özlemin temelindeki soyutluğu... Soyutluğun; seni hayatımın her evresine taşıyor Varlığını her anımda, sonsuzlukta Noksanlığını süregelen bir kalp düğümü halinde yaşatıyor. Bir parçası olduğun ışığın kutsallığını taşıyarak mı Yoksa ev sahipliği yaparak mı bilmiyorum ama Iyiki varsın meleğim. Deniz Konuk

Kargalar

... Böylece yine yazmak istedi Kargaları ötmeye başlamış, dolunayları çoğalmıştı Gelip geçen, kesişen ve/veya düğümlenen bütün şeritlerin arasında dimdik ve dingin durabiliyordu ama ; Dışarıdan. Sonra nefes aldı Uzun ve derin bir nefes Ve bir nefes daha... Anlatmak gereksizdi; "Sadece kargalar"dı işte Onlar gelir, giderdi Gelir, belki biraz kalır, ama sonunda giderlerdi mutlaka Deniz konuk

Dayan Kalbim

Dayan kalbim! Atmaya devam et aynı hızla Doğacak güneş Yeşillenecek ağaçlar Kuşlar ötecek Tomurcukları açacak prembe kırmızı çiçeklerin Sonra, Sonra biraz daha bekleyeceksin… Dayan kalbim! Sıkılma, daralma İlerde güzel günler var bekleyen Tıpkı senin onları beklediğin gibi Onlar da senin yolunu gözlüyorlar nicedir Dayan kalbim! Kırılma olur olmaz Güçlü ol, sağlam ol, dayan Hassas olma bu kadar Dökülme yanaklarımdan olur olmaz Dayan kalbim! Ağlama lütfen Pırpır olduğunun hatrına dayan azıcık daha Çok az,  ve biraz daha… Deniz Konuk

Zamana inat sen ve ben

Zamanın dışında yaşıyor gibiyim İki zaman arasında gidip geliyorum Zamana inat yaşıyorum seni Zamanın kendisinin mi değerli olduğunu, Yoksa içerisine sen dahil olduğunda mı bu denli değere bindiğini tam olarak bilmiyorum ama İçinde birazcık sen barındıran her şeyin çok değerli olduğunu iyi biliyorum. Tereyağ gibisin yani; iki diş sarmısak gibisin her yemeğe lezzet katan Ben de meraklı bir gezginim adeta Sende her seferinde yeni bir bahçe keşfedip, çiçeklerinin kokusuna olan aşkı hep artan İçinde sen varsın ya, tabii ki en güzel onlar kokuyor Solmuyorlar biliyor musun? Zamana inat ihtişamlı renkleri hep parlıyor Zamana inat, aynı sen ve ben gibi, güzelleşiyorlar Zamana inat dalga geçiyorlar onunla, gözleri dolu dolu gülümsüyorlar Ne kadar tanıdık değil mi? Deniz Konuk