Posts

Showing posts from 2016

Sevginin temeli

Sevgi ile yaklaş insanlara; şevkatle bak Acımasız olma - en çok sevdiklerine Oldukları gibi kabul et Sadece oldukları için sev Sadece sev Deniz Konuk

Bir kavuşma düşün

Bir kavuşma düşün Bir sene boyunca kalbinde atmış Özlemi o kadar kudretlenmiş ki Vücudunda eriştiği sınırları tarif edemez olmuşsun Her hücreni kaplamış Yılmadan her sabah baktığın yerlerde onu aradığını Başkalarını ona benzettiğini  Ama onun eşsiz bir taş olduğunu düşün Sonunda onu kalbine bastırıp Geçen seneyi avuturcasına nefesine doldurup, içine çektiğini düşün  İşte böyle bir kavuşma düşün Koca bir senenin her günü aradığın bu kavuşmayı  Sadece bir saate sığdırmak zorunda olduğunu düşün bir de Koskoca 60 dakikada neler paylaşıldı bir düşün Veya sadece bir saat olduğu için kursağında kalmış olan Koskoca 60 dakikaya duyduğun şükranı düşün Şu saniye esas olan Sadece şu an Neden bir sene boyunca özlemek durumunda kaldığı'nın  Ne önemi olabilir ki  Her an fiziksel varlığının yok olabileceği bu dünyada? Birlikte geçirebileceğin paha biçilmez anlar varken  Küslük ne kadar aciz değil mi?  Gözle...

Ortaköy'de

Açarsın boğazın önünde kollarını Çekersin içine tuzlu kokusunu Huzur karışır kanına İstanbul'da  Sessiz bir cumartesi sabahında Saat sekiz sularında Yeni günler yaşadığın Bilindik yerlerde Yeşil kayığın göründüğü yerde Deniz Konuk

Kumdan hayaller

Kumdan yapılmış tüm hayaller Doğanın gönlüne Gelip giden dalgaların Martıların keyfine emanet Bir fırtınaya kurban Açacak bir güneşe muhtaç Atılacak onlarca kahkaha Hatırlanacak güzel hikayeler  Yerle bir olmuş söylenen tüm dilekler Aynı tınıda atan kalpler Tutunamamış bahar dallarına Şakırdayan kuşlara Çiçek açan tohumlara Rengarenk doğaya Işıl ışıl parlayan deniz taşlarına  Aldırmadan Tutunamamış birbirine Deko

Dönüşüm

Kalbine dokunan insanların, kalbine dokunmuş olman sonsuza kadar hayatlarında kalacağın anlamına gelmiyor. Kalırsın elbet; ama anı olarak, ama bir duygu kadar.  Derin hatıraların paylaşımı fiziksel değil ancak duygusal ebediyet getiriyor.  Herşeyin ötesinde, fiziksel ebediyet nedir ki? Fiziksel varlık yanıp kül olur, rüzgara karışıp gider ama his ve bu hislerin yoğunluğunu sırtlamış anılar baki kalır. Zihinden, kalpten ve bedenden gitmez.  Anılar bugünü yaratır, onları sevmek ise öz sevgiyi getirir. Anılarını sev çünkü onlar hücrelerini oluşturuyor. Anılarını sev çünkü onlar seni oluşturuyor. Anılarını sev çünkü sen sevilmeye layıksın. İyisiyle kötüsüyle sev onları ki bugün kendini, olduğun gibi mükemmel halinle sevebil.  Yarın tekrarlamak istemediklerinle ilgili yapabileceğin tek şey karar alıp dönüşüme niyet etmektir.  Dün dündü, bugün dönüşüm, yarın yep yeni bir gün - yaşanmak için yeniden doğan.