Thursday, April 1

Güzelliğini gözlerinde taşıyan adam

Kemikli cehresinde gizli tuttuğu,
Senelerce sustuğu sırrını gözlerinden kaçıran adam.

Gün gün, sene sene,
Ömrü boyunca hayatında değişen onca şeyin yanında tek sabit kalan için,
Her gece uykuya dalmadan önce dudaklarından dökülen tek hece için,
Sadakatini simgeleyen tek sevgisi için
Gitmişti o gece taş duvarlı yapıya.

Lacivertin ipeksi görüntüsünü süsleyen inci damlası geceyi aydınlatırken o,
Yalnızca güneşinin arayışındaydı.

Belli ki o geceye yalnızca güneşini görebilmek için gelmişti.
Sanki sadakatinin tek taraflılığını görmek istermiş gibi,
Sanki kendisine verilmesini istediği söz başkasına söylendiğinde güneşi batacakmış gibi,
Beklediği an gelene kadar kaldı orada.

Aniden, çığlık çığlığa bir sessizlik hâkim oldu geceye;
Üç aşamada yıldız gibi parladı gönlünü ışıldatan kız.
Kalabalığın uğultusu, alkışların gürlüğü ve adamın kulaklarını sağır eden kalp atışları, kalbinden kayan yıldızla son bulmuştu.
Yıldızı kaymıştı kaymasına ama dileği gerçek olmamıştı.
Kızın pamuk sekeri dudaklarından dökülen sözcük,
Adamın güzelliğini sakladığı gözlerinden damla damla aktı.
Aktı gitti.
Damlalarla o da, kalabalığın arasından aktı gitti.
Güneşi temiz kalbinde hiç batmasa da,
O güneşinin hayatından aktı gitti.



Deniz Konuk

No comments:

Post a Comment

Deko

My photo
kız yazdı, yazdı, yazdı...