Tuesday, August 13

Ufka Doğru Giderken


Gidiyorum
Uzun zamandır bakmakta olduğum ufuktaki noktaya doğru,
Gözüme kestirdiğim, dikkatle izlediğim ufuktaki ışığa doğru gidiyorum.
Bir geminin rotasını belirliyişi gibi yavaş yavaş,
Kaplanın avına kilitlenişi gibi kararlı bir şekilde
Gidiyorum senden.
Ufuktaki ışık mi gölge mi bilmiyorum ama
Ufka doğru ayrılıyorum.

Ne kadar tanıdık…

Bakıyorum evet uzun zamandır ama
Görünürde net bir varış noktası yok henüz.
Tam olarak nereye gittiğimi söyleyemem ama
Tam olarak neden gittiğimi açıklayabilirim uzun uzun.

Bir büyük deprem oldu bende;
Duvarlarım çatladı,
Denizlerim taştı,
O kadar kırıldım ki ikiye ayrıldım sandım.
Sonra duruldu depremim;
Çiçekler açmaya başladı yine,
Bitti sandım.
Artçı sarsıntıları hesaba katmamışım;
Bitmedi sancım.

O artçı sarsıntıların birinde gördüm iste ufuktaki ışığı.
Yüreğim açıldı,
Çiçekleri serdim ovalara,
Ufka doğru uzanan yolu döşedim papatyalarla.
Kulağımda bir melodi,
Göğsümde bir hafiflik
Fakat kalbimde koca bir boşluk.

Bu ikilemler hiç bitmeyecek gibi…
Gidiyor olmaktan duyulan heyecanı
Gidiyor olmanın yarattığı karanlık boşluk duygusu titretiyor.
Her gün ayni sertlikte basamıyorum yere bu ikilemler yüzünden.

Eminim aslında;
“Orada bir köy var uzakta” ama
Yaktığım gemiler de yuvamdı eninde sonunda.

Sonra güneş doğuyor,
Martıların sesi,
Çanların tınısı...
Huzurluyum; ufukta güzel bir gelecek bekliyor beni.


Deniz Konuk 






Deko

My photo
kız yazdı, yazdı, yazdı...